23 Aralık 2011 Cuma

bir ümit...

boşuna beklemişim dün gece
ıssız sokaklara bakarken anladım yanıldığımı
sabah için erkendi henüz
gece içinse geç bir vakit

zaman azalıyordu tarla kuşlarına
onlar için yeni umut
benim içinse düş kırıklığı
serinliği boğacaktı birazdan
güneşin doğması

birazdan koşturmalar
yalancı gülücükler kaplayacaktı
ortalığı

boşuna beklemişim dün gece
yalnızlığı seyrederken anladım
ıssız sokakta

bir köpek geçti sokaktan ,
bir de sarhoş bir adam
köpek çöp varillerini kokladı
adam da...

bense baktım arkalarından .


''beta''

18 Aralık 2011 Pazar

harcsa veronika (you don't know it's you)...



albüm için link
rar şifresi : sisedekibaliklar

melodiler...

01- too early
02- what is our love for
03- play me , play me
04- if you
05- but i'm not
06- maybe neverending
07- all that you say
08- nothing's left
09- losing ground
10 - luring
11 - pirate ballad
12 - something new
13- you don't know it's you

gençlik yılları...

...akşamüstü sular kararırken karl geminin arka bölümünde küpeşteye yaslanmış düşünüyor . kıyıda yalılar , korular , sandallar , fesli erkekler , peçeli kadınlar... tayfaların güvertede olmadığı bir zamanda karl küpeşteden atlayarak kendini dalgalara koyuvermiş . martılar uçuşuyormuş kafasının üstünde . ama onun denize atladığını hiç gören olmamış . gemi de ağır ağır uzaklaşmış . garip bir rastlantı karl'ın boğaz'da sulara atladığı tarihten106 yıl sonra da onun torunu celile'nin oğlu , nazım hikmet , aynı sulardan bir gemiye atlayıp vatanından ayrılacaktır .

karl iyi yüzücüymüş , başlamış yalılara doğru kulaç atmaya . yüzmüş , yüzmüş , kıyıya varmış . ulaştığı yer ali paşa'nın yalısıymış . haremağaları , halaylıklar denizden bir gencin yüzerek rıhtıma yaklaştığını görünce telaşa kapılmışlar . içlerinden biri de ''adam boğuluyor , kurtaralım'' diye haykırmış . karl'ı rıhtıma çıkarmışlar . sorgu , sual , karl ne bilsin türkçeyi , gemiden atladığını işaretlerle anlatmış . iyi de ne yapsınlar delikanlıyı ? yalıda bir ermeni kavas varmış , onu çağırmışlar . karl derdini ona anlatmış .

akşam paşanın yalıya dönmesini beklemişler . karl ''benim kimsem yok'' , demiş . ''ben yetimhanede büyüdüm . burada kalayım . her işinize koşarım'' .

gemideki tayfalar karl'ın yokluğunu ancak ertesi gün farketmişler . ambarların , yüklerin arasını , filikaları , güverteyi aramışlar , karl yok . gemiden atlayıp intihar ettiğine karar vermişler . çok üzülmüşler . ''zaten belliydi , demişler , çok mutsuz bir gençti !''

ya sonra ?

tarihçiler şöyle yazıyor : karl'ın adı mehmet ali paşa olmuş . kısa zamanda türkçe öğrenmiş . ama yabancılar kendisine karl detroit demişler . neden ? detroit fransızca ''boğaz'' demektir . karl da boğaz sularından istanbul'a çıkmış olduğu için kendisine karl detroit demiş olabilirler . bu bir varsayım .

1876 - 1877 osmanlı rus savaşı'ındaki başarılarından dolayı mareşal olan mehmet ali paşa , plevne kuşatmasını yarmakla da görevlendirilmiş , ama başarılı olamamış . savaş sona erdikten sonra yapılan berlin kongresin ertesinde paşa 1878'de yine cepheye gönderilmiştir .

arnavutluk ve karadağ'daki başkaldırıları bastırmakla görevlendirilmiş . isyancılar osmanlı ordusu'nu oralarda fena halde sıkıştırmışlar . kan gövdeyi götürüyormuş . sonunda mehmet ali paşa bakmış ki çare yok , siperlerden çıkıp teslim olmaya karar vermiş . ama savaşın en civcivli anlarında ne bilsinler paşanın teslim olmak için siperden çıktığını ? boşaltmışlar kurşunları üzerine . paşa yıkılıp kalmış .

askerler paşanın kafasını kesmişler , bir sarığa geçirmişler ve osmanlıları yenmenin başarısını kanlar içinde kutlamışlar . paşa 51 yaşındaymış . işte boğaza atlayarak başka bir yaşama kulaç atan karl'ın , kafası boğazından kesilerek son bulan acıklı yaşam öyküsü .

''hıfzı topuz''
''başın öne eğilmesin'' adlı kitabından

birleşin...

çıktı bir gün bir aydın sakalları arasında saklanmış ağzıyla konuştu işçilerle anlattı gerçeği dedi ben memnunum hâlimden ama üzüyor beni s...