ringo : usta bana yardım et . senden ayrılmak istemiyorum .
(dökümcü ustası ve ringo'nun altındaki sandalye devrilir . dökümcü ustası yerde sürünür . ringo ona sıkıca yapışır)
dökümcü ustası : neden birbiri ardına çocuklarımı elimden alıyorsunuz ? neden beni ; bayatlamış et parçasını almıyorsunuz ? tazminat , işsizlik parası , mağduriyet yardımı ödemenize gerek yok , kendi isteğimle fırına gitmek istiyorum ben . zaten ben çoktan yanmışım . karım beni terk ettiğinde ben de kendiliğinden vazgeçtim tüm terfilerimden . fırının ateşiyle kendi ateşimi boğdum . oğlum beni artık görmek istemediğinde altı hafta kızgın lavlarda yattım . tekrar yukarı çıktım , ve hiç geri dönmedim . hiç düşünmeden yakılacak bir ağaç dalıyım ben . alın beni .
(sessizlik . yalnızca ringo'nun hıçkırıkları duyulur . shakespeare masada duran şişelerden bira içer)
shakespeare : sen yetmezsin dökümcü , fırının iştahı açıldı şimdi . yaktığı her saçla , kendine yapışan her tenle iştahı daha da kabarıyor . şimdi uzun ölüm listelerinin zamanı .
dökümcü ustası : (bağırır) çeneni kapat , köpek herif daha ölmedik .
shakespeare : bağışlayın dökümcü bey , sizler cehennemin hakimisiniz , bense sadece tarih yazarıyım .
(dökümcü ustası odanın uç tarafına gidip , mezelerin üstünde duran beyaz örtüyü kaldırır . sekt , şarap , bira , soda şişeleri , üstlerine çeşitli şeyler sürülmüş ekmekler ortaya çıkar)
garson kız : (bağırır) kenara çekil usta . akşam için hazırlandı bu büfe . sendika temsilcileri ile fabrika yöneticileri arasında bir toplantı var .
dökümcü ustası : (güler) bu mu ? bu etimizin ekmeği , kanımızın şarabı . artık yenmek istemiyoruz . kendi kendimizi yeriz .
''peter turrini''
''verimsizler'' adlı kitaptan
(dökümcü ustası ve ringo'nun altındaki sandalye devrilir . dökümcü ustası yerde sürünür . ringo ona sıkıca yapışır)
dökümcü ustası : neden birbiri ardına çocuklarımı elimden alıyorsunuz ? neden beni ; bayatlamış et parçasını almıyorsunuz ? tazminat , işsizlik parası , mağduriyet yardımı ödemenize gerek yok , kendi isteğimle fırına gitmek istiyorum ben . zaten ben çoktan yanmışım . karım beni terk ettiğinde ben de kendiliğinden vazgeçtim tüm terfilerimden . fırının ateşiyle kendi ateşimi boğdum . oğlum beni artık görmek istemediğinde altı hafta kızgın lavlarda yattım . tekrar yukarı çıktım , ve hiç geri dönmedim . hiç düşünmeden yakılacak bir ağaç dalıyım ben . alın beni .
(sessizlik . yalnızca ringo'nun hıçkırıkları duyulur . shakespeare masada duran şişelerden bira içer)
shakespeare : sen yetmezsin dökümcü , fırının iştahı açıldı şimdi . yaktığı her saçla , kendine yapışan her tenle iştahı daha da kabarıyor . şimdi uzun ölüm listelerinin zamanı .
dökümcü ustası : (bağırır) çeneni kapat , köpek herif daha ölmedik .
shakespeare : bağışlayın dökümcü bey , sizler cehennemin hakimisiniz , bense sadece tarih yazarıyım .
(dökümcü ustası odanın uç tarafına gidip , mezelerin üstünde duran beyaz örtüyü kaldırır . sekt , şarap , bira , soda şişeleri , üstlerine çeşitli şeyler sürülmüş ekmekler ortaya çıkar)
garson kız : (bağırır) kenara çekil usta . akşam için hazırlandı bu büfe . sendika temsilcileri ile fabrika yöneticileri arasında bir toplantı var .
dökümcü ustası : (güler) bu mu ? bu etimizin ekmeği , kanımızın şarabı . artık yenmek istemiyoruz . kendi kendimizi yeriz .
''peter turrini''
''verimsizler'' adlı kitaptan