zonguldak'ta bir deniz feneri . kara , denizle sonsuza dek komşu . bu kara denizin mi ona daha çok ihtiyacı var ; yoksa kendini bu kara denize sevgili saymış deniz fenerinin mi ?
gündüzleri deniz feneri isyanda . çünkü yanıbaşındaki biricik sevgilisi gözlerinin önünde , güneşle ihtirasla sevişmekte . hep gece olsun ister , sevgilisi ona kalsın ; yalnız onda bulsun gecedeki renginin güzelliğini... deniz feneri , küçücüktür denize göre ama güneşin aşkından daha büyüktür kara denize olan aşkı...
geceleri ise deniz feneri , mutluluklar peşindedir , gecenin esrarengiz sessizliğinde . her ışık turunda çıldırır deniz feneri zevkten , adeta dans eder ; kara denizin en uzak noktalarına uzanarak . daha gerçektir deniz feneri gece , sadece o ve kara deniz vardır , sınırlı görüş gizliliğinde...
gündüzleri deniz feneri koca bir hiçtir , bütün aldatmalara şahit olarak . güneş ise gece olunca bu hissi göremez . gece , deniz fenerinin aşkı kara denizle olan dansına şahitlik edemez güneş...
gün bitiminde ve başlangıcında teslim ederler sevgili kara denizlerini birbirlerine , deniz feneri ve güneş .
güneşin kara denizle arasına giren bir engel vardır kimi zaman , bu bir işkencedir güneşi küçülten . bulutlardır bu hain ; gündüz aşkında güneşe kara denizi göstermeyen . güneş ise tüm gücüyle savaşır kara denize ulaşmak için . o kadar yaklaşır ki bulutlara ; bulutlar yoğunlaşır...yoğunlaşır ve gökyüzü ağlamaya başlar , kara deniz hasretinden , hesapsızca titrer...
kara deniz bütün damlaları özlemle kucaklar , her damla onu güneşine daha çok yaklaştırmaktadır . gökyüzü ağlar... ağlar , ta ki son damlası bitene kadar . kara deniz damlalarla büyür... büyür ; büyüklüğüne daha da hacim katarak aşkının sevgi damlalarıyla... bilmezdi kara deniz , her yağmurda sevgisini ona iletmeye çalışan bir güneşin olduğunu . her yağmur yağdığında , kara deniz kızar güneşine ; gündüz onu terk ettiğini düşünür , hırçınlaşır , dalgalanır , öfkesinden bilemez , güneşin ona ulaşmak için savaştığını...
intikamını deniz fenerinden alır kara deniz . ona , neden gündüzleri sevgilisi olmadığını sorar , kızgın bir biçimde kamçılayarak defalarca deniz fenerini... dalgalarını büyütür ; cevap alamayınca deniz fenerinden... deniz feneri onu teselli edemez , çünkü o sadece gece vardır . gerçek gecededir onun için . ağlayamaz deniz feneri , ağlamayı deliler gibi istese de , gözyaşları yoktur... ulaşmak istese de ulaşamaz gündüz vakti sevgilisine . çaresizdir deniz feneri , sadece bir dilek geçirir içinden ; rüzgâra yalvarır ''bulutları götür buralardan'' diye... güneşin çıkmasını , sevgilisine sevgi dolu ışıklarını göstermesini ister...
kara denizin mutluluğunu ister hesapsızca . çünkü tek mutluluğu budur deniz fenerinin... ağlayamaz , gündüz ona ulaşamaz , anlatamaz hislerini kara denize . her denizin sahilinde bir deniz feneri vardır . her gece deniz fenerleri ,gemilere , denizlere olan aşkını haykırırlar ; ümitsizce , yarınlarını hiç düşlemeden .. ve her gece hikayelerini anlatmak için , gemileri beklerler sessizce...
''uçan kaçan balık''
''sen , uzakta yanan deniz feneri
sesimi duyuyor musun ?
bana el salla deniz feneri
hadi el salla !''