30 Nisan 2009 Perşembe

bu sabah...

bu sabah ev çok ıssızdı . duvarlar çok yalnız . koltuklar soğuk , perdeler soğuktu . sobada da tık yoktu . ama yatak sıcacıktı . kalkmak gerekiyordu , zor olsa da kalkmak gerekiyordu . kalkıp sıcak bir kahve yapmak , soğuğa karşı iyi olur düşüncesiyle de , akşamdan kalan kanyaktan biraz da kahveye damlatmak . kahvaltıdan önce kahve içmek ve sigara yakmak vardı . sonra da bakkala gidip ekmek , peynir ve yeni bir sigara almak gerekiyordu . tabi bir de gazete...
sobayı yakıp üzerinde ekmek kızartmak , çayı da demlemek vardı . güzel bir kahvaltı için . zengin olmasa da güzel bir kahvaltı yapılabilirdi . gazeteyi de gözden geçirmeliydi ardından...
sobanın keyfi yerinde , ev sıcaktı . bugün yapılacak bir şeyler bulunabilirdi . ama önce biraz müzik gerekli . biraz kıpırtılı bir şeyler , şöyle adamı yerinden zıplatacak şeyler . ortalığı da toparlamalıydı .şişeleri atmalı , kitapları düzeltmeli . gazeteler kesilmeli , bulaşık yıkanmalı . bunların üstüne de güzel bir duş almalı . saat daha erken , öğlen bile olmadı . sobanın üzerinde çayı ısıtıp , yeni bir kitaba başlanabilir . acıkınca da güzel bir melemen yapmalı . ekmeği bana bana yemeli . şu boş duvarları da doldurmalı . dergilerden kesilen resimleri , posterleri yapıştırmalı . ortalığı biraz renklendirmeli . akşama doğru da elemanları çağırıp biraz laflamalı . nargile de yakmalı . sonra da yelkovanı yakalayıp akrebe teslim etmeli . of yaa saat kaç olmuş . hastir be , dersi de kaçırmışız . of yaa rüyâymış...

neyse , yatak halâ sıcak...

''karabalık''


Hiç yorum yok:

birleşin...

çıktı bir gün bir aydın sakalları arasında saklanmış ağzıyla konuştu işçilerle anlattı gerçeği dedi ben memnunum hâlimden ama üzüyor beni s...