4 Aralık 2009 Cuma

farz-ı cumhuriyet arzuhâli...

''lâik bir devlet , yurttaşlarının dinini de soramaz ; nüfus cüzdanı gibi resmi bir yurttaşlık belgesine bunu kaydedemez . bu yüzden bir dilekçeyle nüfus müdürlüklerine başvurmalıyız''

bireysel ve toplumsal yaşamın yönlendiricileri olarak din ve devlet erkinin etki ve egemenlik sınırlarının birbirinden ayrılmasını sağlayan siyasi , hukuki ve idari kurallar bütünü olarak lâikliğin anayasal güvence altında olduğu ve cumhuriyetin temel prensiplerinden biri olarak kabul edildiği bir ülkede hâlâ neden lâiklik eksenli bir gerilim yaşanmaktadır ? çünkü lâik olduğu yönünde tanımlanılan devlet , pratiğinde lâiklik karşıtıdır . zira gerçekten laik bir devlette ''diyanet işleri başkanlığı'' gibi bir kurumun olması , din eğitiminin devlet okullarında veriliyor olması ya da camilerin elektrik , su ve çalışan giderlerinin devlet tarafından karşılanıyor olması söz konusu olamaz .

gerçekten lâik bir devlet yurttaşlarının dinini de soramaz ; nüfus cüzdanı gibi resmi bir yurttaşlık belgesine bunu kaydedemez . bu tamamen gayrimeşru ve keyfi bir uygulamadır . dünyanın gerçekten lâik ve demokratik hiçbir ülkesinde böyle bir uygulamaya rastlanmaz .

öte yandan ''türkiye lâiktir lâik kalacak'' diye slogan atanlar , cumhuriyet yürüyüşleri yapanlar en basitinden böyle bir uygulamanın lâiklik mantığına tamamen aykırı olduğunu ve dolayısıyla türkiye’nin lâik bir cumhuriyet olmadığını görüp bunu politik olarak problematize edemeyecek kadar lâiklikten bihaberdirler .

tc. anayasası’nın 2. maddesinde devletin lâik olduğu , 24. maddesinde de ''kimsenin dini inanç ve kanaâtlerini açıklamaya zorlanamayacağı'' belirtilmiştir .

bu anlamda anayasadaki lâiklik retoriğine denk düşen bir devlet pratiği dileyen yurttaşlar , bu satırların yazarı gibi , nüfus cüzdanı gibi resmi bir devlet belgesine dinlerinin her ne ise yazılıyor olmasını cumhuriyetin kuruluşunun seksen altıncı yıldönümü anısına en azından bireysel olarak protesto edebilirler . elbette dilekçe vermek , 8 kasım 2009 tarihinde yapılan ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık hakkı mitingi gibi örgütlü ve kitlesel politik karşı-duruş ile kıyaslanamaz , ancak lâikliğe ilişkin demokratik taleplerin karşılığını bulabilmesi açısından tamamlayıcı niteliktedir .

bunun için kişinin nüfusa kayıtlı bulunduğu ilçe kaymakamlığına aşağıdaki gibi bir dilekçeyi onaylatıp , bu dilekçeyle bağlı bulunduğu ilçe nüfus müdürlüğüne başvurması mümkün .

benim dilekçem aşağıdaki gibidir :

tarih

...............kaymakamlığı'na ,

gerçekten lâik devletler yurttaşlarının dinlerini sormaz , bunu nüfus cüzdanı gibi resmi bir belgeye kaydedemez . şayet sorup kaydediyorsa bu gayrimeşru ve keyfi bir uygulamadır . zira kişinin dini , tıpkı tuttuğu futbol takımı kişinin kendisini ilgilendirir ve özeldir . devlet nasıl ki kişinin tuttuğu futbol takımını nüfus cüzdanı gibi resmi bir belgeye kaydetmiyorsa ; dini de sorup kaydedemez . yurttaşların dininin ne olduğu ya da olmadığı , yurttaşların kendilerini ilgilendirir . anayasamızca lâik olduğu tanımlanmış türkiye cumhuriyeti devletinin bir yurttaşı olarak lâiklik ve demokrasi karşıtı bu uygulamayı protesto ediyor ve tarafıma verilecek yeni nüfus cüzdanında dinimin her ne ise yazılmamasını talep ediyorum...


''lüfer''

Hiç yorum yok:

birleşin...

çıktı bir gün bir aydın sakalları arasında saklanmış ağzıyla konuştu işçilerle anlattı gerçeği dedi ben memnunum hâlimden ama üzüyor beni s...