gael garcia bernal bu filmde oyunculuk yeteneğini çok fazla ortaya dökmese de içinde bulunduğu lüks yaşam koşullarına rağmen hayattaki diğer önemli şeylerin de farkında olan birisi olarak rol üstlenmiş gibi . zaten filmde keskin bir şekilde ön planda olan bir oyuncu yok . çok da seyirciyi kendine bağlayan etkili bir film olduğunu da söyleyemeyiz . bernal sevenler için çok da ilgi çekici bir film sayılmaz . filmde daha çok ince hislerin ve özlemlerin anlatımı ağır basıyor . oyunculuktan ve yaratıcılıktan çok , bu konular üzerine yoğunlaşmış bir film . ellen bir cerrah olarak görev yapmaktadır . leo ise internet üzerinden oynanan bir oyunun ve bu oyun şirketinin kurucularından biridir . film genel olarak amerika , tayland ve filipinler arasında gidip geliyor . leo bir kontrat imzalamak üzere taylad'a gitmek zorunda kalır . tayland'a vardığında karşılaştığı durum onu psikolojik yönden epey güç durumda bırakır ama sonunda bundan çabuk kurtularak kendine gelir . leo ve ellen'in kızlarına dadılık yapan gloria da farklı bir özlem içindedir . ilk bir saat filmden sıkılabilirsiniz , ama ikinci bölümde tayland'da ve filipinler'de yaşanan çocuk dramları ilginizi çekecektir . film tayland'ta geçen zaman içinde orayı biraz tanıtıyor bizlere . bu yönden iyi . ama izlediğim bernal filmlerinin en kötüsü . bir de filmin adı mamut ama konuyla alâkası yok . tek alâka bernal'in yani leo'nun söylediği ''ya bizim soyumuz da tükenirse mamutlar gibi'' cümlesindeki benzetmesiyle başlayan sahnede . kısacası film etkili bir çocuk özlemiyle şekil kazanmış .
sunu : proleter balık
sunu : proleter balık
2 yorum:
film, yönetmen lukas moodysson'un anlatmaktan keyif aldığı öyküleri üzerine. senin de belirttiğin gibi öykü ağırlığı taşıyor hatta yapı itibarıyla gael garcia bernal ve michelle williams gibi genç ve bir o kadar başarılı oyuncuların öne çıkmasına müsade etmiyor.
bu arada yazıda kullandığınız görsellerden faydalandım, haberiniz olsun :)
teşekkürler yorum için .. tabiki kullan filmden sahneler sonuçta :)
Yorum Gönder