mahâllede yeni bebek ; ekim 2007
doğukan'ı anlatmıştım size , annesine kızıp tırtıl olup evden uzaklaşmıştı . o günden sonra annesi ile babası hiç vakit kaybetmeden yeni bir çocuk yapmak istediler . ancak bu defa çocuklarının tırtıl olmaması için ellerinden geleni yapacaklardı . doğukan'ın annesi bu yeni bebeği beklerken çok dikkât etti kendine ; temizlik yapmadı , halılarını görümcesine yıkattı . en sonunda o gün geldi ve dokuz ay on gün doldu . derken onbir , oniki... fakat bebek bir türlü gelmiyordu . ben de bir mahâlleli olarak bebeği merak etmeye başlamıştım . bebek ya bir tırtıl ya da bir çiçek , börtü böcek filan olur diye endişelenmeye başladığım hâlde bunu kimseye belli etmedim .
ancak birkaç gün daha geçtikten sonra annesi de babası da endişelenip doktora gittiler . doktor daha önce olanları hayretle karşılamış , ama endişelenmemeleri ve beklemeleri gerektiğini söylemiş .
bir gün sabaha doğru doğukan'ın annesinin kasıklarından bacaklarına doğru dayanılmaz bir acı başladı . bir bağırış bir çağırış ki sormayın... az sonra bebek ağlaması... göbekbağını kestiler , yıkadılar , giydirdiler . annesinin yanına yatırdılar . uyudular... bir öğlen ben evden çıkarken çocuk sesleri duydum . gittim baktım , doğukan'ın karındaşı doğmuş da dillenmiş bile . makarna , çorba yiyiyordu benim gördüğümde... ne ilginç bir aile .
yan komşunun şarkısı
benim yan komşum her gece eve geç saatte gelir . rakısını açar ; şarkısını söyler . kürdi , hicâz , nihavent... ben uyumaya hazırlanırım . bilir... ''bunu da söyleyeyim son'' der . hiçkimseye etmem şikâyet ile başlayıp ağlayarak bitirir şarkısını . bir gece eve gelmedi . uyuyamadım bekledim . o gelmeyince ben başladım : ''hiçkimseye etmem şikâyet , ağlarım ben hâlime''...
alışmak iyi değil anladım . eve bilerek gelmiyormuş . ev sahibinden kaçıyormuş köşe bucak . kirayı ödememiş . elim mahkum , onu dinlemeden uyuyamıyorum ya... kirayı ödemeye karar verdim . benim gibi onun sesine alışanlar aramızda para toplayıp kirasını ödedik...
şimdi onun geri döneceğini umuyoruz .
doğukan'ı anlatmıştım size , annesine kızıp tırtıl olup evden uzaklaşmıştı . o günden sonra annesi ile babası hiç vakit kaybetmeden yeni bir çocuk yapmak istediler . ancak bu defa çocuklarının tırtıl olmaması için ellerinden geleni yapacaklardı . doğukan'ın annesi bu yeni bebeği beklerken çok dikkât etti kendine ; temizlik yapmadı , halılarını görümcesine yıkattı . en sonunda o gün geldi ve dokuz ay on gün doldu . derken onbir , oniki... fakat bebek bir türlü gelmiyordu . ben de bir mahâlleli olarak bebeği merak etmeye başlamıştım . bebek ya bir tırtıl ya da bir çiçek , börtü böcek filan olur diye endişelenmeye başladığım hâlde bunu kimseye belli etmedim .
ancak birkaç gün daha geçtikten sonra annesi de babası da endişelenip doktora gittiler . doktor daha önce olanları hayretle karşılamış , ama endişelenmemeleri ve beklemeleri gerektiğini söylemiş .
bir gün sabaha doğru doğukan'ın annesinin kasıklarından bacaklarına doğru dayanılmaz bir acı başladı . bir bağırış bir çağırış ki sormayın... az sonra bebek ağlaması... göbekbağını kestiler , yıkadılar , giydirdiler . annesinin yanına yatırdılar . uyudular... bir öğlen ben evden çıkarken çocuk sesleri duydum . gittim baktım , doğukan'ın karındaşı doğmuş da dillenmiş bile . makarna , çorba yiyiyordu benim gördüğümde... ne ilginç bir aile .
yan komşunun şarkısı
benim yan komşum her gece eve geç saatte gelir . rakısını açar ; şarkısını söyler . kürdi , hicâz , nihavent... ben uyumaya hazırlanırım . bilir... ''bunu da söyleyeyim son'' der . hiçkimseye etmem şikâyet ile başlayıp ağlayarak bitirir şarkısını . bir gece eve gelmedi . uyuyamadım bekledim . o gelmeyince ben başladım : ''hiçkimseye etmem şikâyet , ağlarım ben hâlime''...
alışmak iyi değil anladım . eve bilerek gelmiyormuş . ev sahibinden kaçıyormuş köşe bucak . kirayı ödememiş . elim mahkum , onu dinlemeden uyuyamıyorum ya... kirayı ödemeye karar verdim . benim gibi onun sesine alışanlar aramızda para toplayıp kirasını ödedik...
şimdi onun geri döneceğini umuyoruz .
''titrerim mücrim gibi
ağlarım istikbâlime''
ağlarım istikbâlime''
''lepistes''
*burada anlatılan her olay yaşanmıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder