görmek istediğim tek yer voli mahalleleriydi , dalyanlardı
yüzlerce kayıkçının halatlarıyla yaklaştığı bir yer
bir anı kadar uzak
oysa yakın gibi görünen bir şehire de benzerdi
çarşının ortasında ''çamışgel'' diye bağıran esmer insanların
suratlarıyla bütün ağaçlar
bir ekmek alıver de gel diyen anneme benzerdi .
birden o tanıdık yağmurlar
sırtını dönüverdi bana .
limandan soğuk bir dalga , küfür gibi yüzüme çarptı
martılar beni sorguya çektiler
söyledim onlara
''akşam çıkan rüzgarla dağılacağını bile bile
yaptın kumdan kaleleri''
güldüler...
beni serbest bıraktıklarında , ellerim kadardı ay
ve şehrin tam tepesinden aşağıya doğru indikçe
yoksul semtlerinin üzerini örten sis .
düşündüm de edep yerleri miydi şehrin fakir mahalleleri .
üşüten bir rüzgarla deniz çekildi
uyanıverdi kapı önü kedileri
silik suluboya resimleri gibiydi gece
yeni bir sabaha dek yorgunluğumu sakladım köşe yastığımda .
''lepistes''
yüzlerce kayıkçının halatlarıyla yaklaştığı bir yer
bir anı kadar uzak
oysa yakın gibi görünen bir şehire de benzerdi
çarşının ortasında ''çamışgel'' diye bağıran esmer insanların
suratlarıyla bütün ağaçlar
bir ekmek alıver de gel diyen anneme benzerdi .
birden o tanıdık yağmurlar
sırtını dönüverdi bana .
limandan soğuk bir dalga , küfür gibi yüzüme çarptı
martılar beni sorguya çektiler
söyledim onlara
''akşam çıkan rüzgarla dağılacağını bile bile
yaptın kumdan kaleleri''
güldüler...
beni serbest bıraktıklarında , ellerim kadardı ay
ve şehrin tam tepesinden aşağıya doğru indikçe
yoksul semtlerinin üzerini örten sis .
düşündüm de edep yerleri miydi şehrin fakir mahalleleri .
üşüten bir rüzgarla deniz çekildi
uyanıverdi kapı önü kedileri
silik suluboya resimleri gibiydi gece
yeni bir sabaha dek yorgunluğumu sakladım köşe yastığımda .
''lepistes''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder