küresel kapitalizmin krizi dünya ekonomisinin dengelerini kökünden sarsmaya devam ederken, krizin toplumsal etkileri de kendisini çarpıcı biçimlerde ortaya koyuyor. özellikle son aylarda gazete sayfalarında ya da televizyonlarda hemen her gün yeni bir vahşet haberine rastlamak mümkün . cinayet, katliam, tecavüz ve gasp haberleri üçüncü sayfalardan taşmış , birinci sayfada manşetlere yerleşmiş durumda . “makul oran”ın aşıldığı , medyanın böylesi haberlere gösterdiği ilgiden de anlaşılabiliyor. “nereye gidiyoruz ?” diye soruluyor.
“nereye gidiyoruz ?” tedirginliği
haberlere konu olan trajik olayları pazarlama teknikleri ve satış potansiyeli açısından değerlendiren burjuva medyası , meydana gelen her bir vakayı “özgün nedenleriyle acıklı hikayeler”miş ve birbirleri arasında hiçbir ilişki yokmuş gibi sunuyor olsa da toplumsal cinnet halinin aslında içinden geçmekte olduğumuz süreçle doğrudan ilgisi var. yani bireylerdeki şiddet eğiliminin ve buna bağlı olarak suç oranının artışı rastlantısal değildir . burjuva medyasında işte bu gerçekliğin üzerini örtülüyor, toplumsal öfkeyi besleyen kaynaklar sorgulanmıyor . biliyorlar ki, gerçeğin üzerindeki kanlı örtüyü çekip aldıklarında, altından mevcut sistemin sürekli olarak yeniden ürettiği pislikler çıkacak...
alıntı.
“nereye gidiyoruz ?” tedirginliği
haberlere konu olan trajik olayları pazarlama teknikleri ve satış potansiyeli açısından değerlendiren burjuva medyası , meydana gelen her bir vakayı “özgün nedenleriyle acıklı hikayeler”miş ve birbirleri arasında hiçbir ilişki yokmuş gibi sunuyor olsa da toplumsal cinnet halinin aslında içinden geçmekte olduğumuz süreçle doğrudan ilgisi var. yani bireylerdeki şiddet eğiliminin ve buna bağlı olarak suç oranının artışı rastlantısal değildir . burjuva medyasında işte bu gerçekliğin üzerini örtülüyor, toplumsal öfkeyi besleyen kaynaklar sorgulanmıyor . biliyorlar ki, gerçeğin üzerindeki kanlı örtüyü çekip aldıklarında, altından mevcut sistemin sürekli olarak yeniden ürettiği pislikler çıkacak...
alıntı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder