masamızda , beyaz peynir rakıya eşlik ederken ,haydari ile çok iyi bir ikili oluşturan öyküler ; sohbetimizin ve paylaştıklarımızın tanıkları olarak öylece karşımızdalar .karşımızda olan ve bütün bunlara tanık olan bir başkası daha var ; elinde sigarasıyla ,denizin ; asırlardır hiç susmadan söylediği ''rüzgar'' türküsünü dinleyen can yücel ...bir elinde kuşlarla paylaştığı rakısı , bir elinde de kalemi ...bir mektup yazıyor ..kime mi ? ..aziz dostu , aziz nesine !...
işte bu mektubu aynı rüzgar türküsüyle yollayacağız size ...
uzun süre önce ,büyük bir heyecanla yürümeye başladığımız , bu düşlerle kaplı yola ; kaldığımız yerden devam etmenin gururuyla , biraz da şişedeki balık dergimizin ilk sayısından bahsetmek istiyoruz ...
basın tarihinin ilk yıllarında kullanılan ve artık tamamen ortadan kalkmış yöntemlerle çıkarmış olduğumuz derginin ilk sayısı , mütevazi kimliğine rağmen zonguldakla birlikte türkiyenin birkaç şehrinde de okundu .
her şeyiyle amatör bir çalışmaydı fakat bize şu ana kadar yaşamadığımız birçok duygu yaşatmış ve sonbaharın kızıla kestiği günlerde ,sıcacık paylaşımların tohumlarını toprağa büyük bir coşkuyla ekmişti .
tohumların yeşermeye başladığı ; içinden geçmekte olduğumuz şu dönemde şu an okumakta olduğunuz ikinci sayıyı nihayet çıkardık ..
balıklar bu sayı için çoktan okyanuslara ulaştılar ...
bütün bunlara ek olarak ; savaşların bütünn acımasızlığıyla sürdüğü dünya coğrafyasında ölümlerin sıradanlaştığı bir yaşam sürdürürken böyle bir çalışmanın ortaya çıkmasının öneminin tartışmasız doğru olduğunu düşünüyoruz ...tartışılmaz olan bir başka şey de , halâ yapılacak olan şeylerin tükenmemiş olduğudur . tükenmeyen umutlarla bir kez daha ...
yaşama sevinciyle yanan bedenlerimizi ölümlere karşı siper ederken ,yaşanılacak bir dünyanın mümkün olduğu şiarıyla yola devam ediyoruz . gelinen bu yola , hep birlikte devam edelim...haydi!!
''crispos japon balığı''
işte bu mektubu aynı rüzgar türküsüyle yollayacağız size ...
uzun süre önce ,büyük bir heyecanla yürümeye başladığımız , bu düşlerle kaplı yola ; kaldığımız yerden devam etmenin gururuyla , biraz da şişedeki balık dergimizin ilk sayısından bahsetmek istiyoruz ...
basın tarihinin ilk yıllarında kullanılan ve artık tamamen ortadan kalkmış yöntemlerle çıkarmış olduğumuz derginin ilk sayısı , mütevazi kimliğine rağmen zonguldakla birlikte türkiyenin birkaç şehrinde de okundu .
her şeyiyle amatör bir çalışmaydı fakat bize şu ana kadar yaşamadığımız birçok duygu yaşatmış ve sonbaharın kızıla kestiği günlerde ,sıcacık paylaşımların tohumlarını toprağa büyük bir coşkuyla ekmişti .
tohumların yeşermeye başladığı ; içinden geçmekte olduğumuz şu dönemde şu an okumakta olduğunuz ikinci sayıyı nihayet çıkardık ..
balıklar bu sayı için çoktan okyanuslara ulaştılar ...
bütün bunlara ek olarak ; savaşların bütünn acımasızlığıyla sürdüğü dünya coğrafyasında ölümlerin sıradanlaştığı bir yaşam sürdürürken böyle bir çalışmanın ortaya çıkmasının öneminin tartışmasız doğru olduğunu düşünüyoruz ...tartışılmaz olan bir başka şey de , halâ yapılacak olan şeylerin tükenmemiş olduğudur . tükenmeyen umutlarla bir kez daha ...
yaşama sevinciyle yanan bedenlerimizi ölümlere karşı siper ederken ,yaşanılacak bir dünyanın mümkün olduğu şiarıyla yola devam ediyoruz . gelinen bu yola , hep birlikte devam edelim...haydi!!
''crispos japon balığı''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder