25 Mayıs 2009 Pazartesi

arayış...

sonsuz bir mutluluk dolu bir karanlığın içinde kayarcasına ilerliyordu . kanatlanmaktaydı her yeri ;
içi ve dışı . görmüyor , duymuyordu . gömülmek istiyordu . yanmak , erimek , kül olmak belki de .aklının egemenliği ona ağır gelmeye başlamıştı . eziliyordu onun gücü karşısında . itiraz ediyordu buna , böyle olmamalıydı . akla uygun bir amaç uğruna ölmeliydi en azından .
vazgeçmek istiyordu ondan ve onun karanlığından . önemli olmamalıydı bu kadar . bu savaşan dünyada , yanan ateşin ortasında ; korkaklığın , tarafsızlık olarak algılandığı bu düzende . o da farkında mıydı acaba bu ateşin ?
ve vazgeçiyordu . kurtuluyordu ondan ve onun karanlığından . balık oluyordu , cins bir balık . ya da öyle hissediyordu kendini . tutunabilmek için en azından . dalıyordu sonsuz maviliğe . dostlarını arıyordu gözleri . buluşuyordu onlarla . ne de çoktu anlatacakları ...
geldiği yeri sordular ona
-yukarısı nasıl ? diye .
yakılan köyleri , silinen uygarlıkları , yasak dilleri ,
katledilen yazarları ve çocukları anlattı onlara .
-ya burası ? ...hayat nasıl burada ? dedi o da .
- bir su berraklığında , durgun , bazen de fırtınalı dediler .
-kimler var burada ? diye sordu ...
-eski bir fotoğrafı , silik bir hatırayı , kaybolan sevgiliyi arayanlar var dediler onlar da ...

o halde merhaba !


''sarı balık''

Hiç yorum yok:

birleşin...

çıktı bir gün bir aydın sakalları arasında saklanmış ağzıyla konuştu işçilerle anlattı gerçeği dedi ben memnunum hâlimden ama üzüyor beni s...