21 Mayıs 2009 Perşembe

oltada balık...

bir deniz kenarı hatırlıyorum . bundan yirmi yıl önceydi sanırım . ben beş altı yaşlarında ; babam otuz otuzbeş... oturmuşuz deniz kenarına denizi izliyoruz... güzel bir yaz akşamı... aradım gözlerimle tüm gökyüzünü ama bir tane bile bulut yok... ve gökyüzünde parıldayan küçük ışıklar ...

... gökyüzünde parıldayan küçük ışıklar...
gökyüzünde parıldayan ışıklar ne baba ? diye sordum ona . başını gökyüzüne doğru kaldırıp ; he onlar mı ? onlar yıldız oğlum dedi . ne kadar güzeller değil mi ? gökyüzündeki siyah boşluğu ne güzel dolduruyorlar . sonra ben de başımı kaldırıp bir süre yıldızlara baktım...

o zamanlar hayat ne kadar da çekici geliyordu bana . o çiçekten bu çiçeğe uçup duran bir kelebeğin heyecanıyla yaşıyordum sanki hayatı . şimdi ise hayatın nasıl bir kısırlık içinde olduğunun acısı var içimde . o zamanlar ne kadar çekiciydi ; bir yıldızı ilk kez görmenin , bir çiçeğe ilk kez dokunmanın heyecanı . bir kuşun uçuşunu ilk kez gördüğümü hatırlıyorum da ne kadar korkmuştum kanat çırpıp havalandığında . ve bir o kadar da heyecanlanmıştım . şimdi ise bir tomurcuğun çiçeğe dönüşmesinin hazını bile tadamıyor insan .

baba dedim sonra . neden denizde hiç ağaç yok ? babam bu soruyu biraz şaşkın bir şekilde bana bakarak cevap cevap vermeye çalıştı ve şöyle söyledi : denizde ağaç olmaz oğlum .
ben de bu cevabın hemen ardından içimde bu düşüncenin gerçekleşeceği inancıyla ; baba keşke denizde ağaç olsaydı . ve ağaçların dallarında balıklar olsaydı , ne güzel olurdu değil mi ? dedim .

kısa bir süre sonra babamın gözünden akan akan bir damla yaşı hatırlıyorum . sonra bana sarılıp ağlamaya başladı . ve kulağıma fısıldayarak , evet oğlum çok güzel olurdu . denizde ağaç olsaydı ve dallarında da meyveleri balıklar olsaydı . ben de evet baba biz de toplardık değil mi balıkları ağaçlardan .

kulağımda kalan son cümleler şunlardı :
ağaçta balık olmaz yavrum ... denizde de ağaç ,
balık oltada olur oğlum ... deniz darağacında .

ve şimdi bir şiir oluyor darağacında deniz . oturmuş denizin kenarında yapayalnız .

yağmursuz kalmış bir topraktır yüreğin
nasıl da özlemiştir şimdi
sevginin bir yağmur olup
damla damla üzerine yağmasını
nasıl da ister şimdi
sevdanın bir fidan olup
göğsünü yararak yeşermesini

yağmursuz kalmış bir topraktır yüreğin
ne güzel de durur baksana
kurumuş bir toprağın ortasında
yemyeşil bir aşk çiçeği ...


''proleter balık''

Hiç yorum yok:

birleşin...

çıktı bir gün bir aydın sakalları arasında saklanmış ağzıyla konuştu işçilerle anlattı gerçeği dedi ben memnunum hâlimden ama üzüyor beni s...