18 Mayıs 2009 Pazartesi

şemsiye...

tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın ,
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların ,
hüzünlü kokusuyla .

anımsar mısın bilmem
yağmurun bardaktan boşalırcasına,
yağdığı o günü
hani şemsiyeyi iyice çekip başımıza
dudaklarımla hesaplamıştım ,
yüz ölçümünü .

nicedir sokağa çıkarmıyorum şemsiyeyi
korkuyorum çünkü
kapısı açık kafesinden ,
uçan bir kanarya gibi ,
beni ikinci kez
terketmenden .

yanıt alamayacağımı bilsem de
yanına gidip ,
sorarım her gün şemsiyeye
altında el ele biz
nasıl görünürdük diye...


''sunay akın''

Hiç yorum yok:

birleşin...

çıktı bir gün bir aydın sakalları arasında saklanmış ağzıyla konuştu işçilerle anlattı gerçeği dedi ben memnunum hâlimden ama üzüyor beni s...