''bugünüm varsa yarınım da olacaktır'' dediğimde umudun hep peşimde olacağını düşündüm ... vardım bugün ...nasıldı yaşamım ? . belki bu kötümserlik içinde umudumu yitirmemiştim yine de . umut her zamanki gibi vardı . benim halimdi bu , ya diğerlerinin hali ?...
farkında ! derken içim burkuluyordu . öfkeliydim...yorgundum...kaygılıydım ve hüzünlüydüm . olmasalar bile yarını düşleyen herkesin umudu vardı yüreğimce. bir maden işçisiydi belki düşündüğüm , onun da umudu vardı karanlıktan aydınlığa çıkacağına ve çocuğunu bir kez daha kucaklayacağına dair...ya da bir köylüydü , onun da umudu vardı tarlasının bereketli olacağına dair...yoksa bir öğretmen miydi o ? onun kavgası bu evrendeydi . o biliyordu her şeyin değişeceğini , yarınların daha güzel olacağını , gençlerin neler yaratacağını ...
düşümdeki , bir çiçekçi kız mıydı yoksa ? ... ayağında bir çift ayakkabı , üzerinde montu bile olmasa da onun da umudu vardı . çünkü yaşıyordu !
belki o umudun bile farkında değildi . gününü kurtarmak , düne göre bir çiçek daha fazla çiçek satmaktı . bugün düşlediği buydu belki de. onun da umudu vardı ama...birgün ayağında ayakkabı ,üzerinde mont olacaktı. başı yukarıda omuzları dik yürüyecekti...
bir öğrenci olamaz mıydı umudu olan ? o öğrencinin her geçen gün azalsa da bir parça umudu kalmıştı yine de . o bir parça umut belki kaliteli eğitim , belki gelecekte işsiz kalmama düşüncesiydi ; bu dünyaya inat ...
ırak'lı bir çocuğun , filistin'de bir gencin , lübnan'a aşık bir annenin de umuduu vardı ; savaşın biteceğine dair .
afrika'lıların umudu hiçbir zaman tükenmemişti zaten , onlar da birgün açlıktan kurtulacaklardı...
kısacası yaşayan herkesin umudu vardı . umut olmazsa...o ırak'lı çocuk , o çiçekçi kız , o lübnan'lı anne , o köylü , umutluysa sen de umutlu ol dotum . git o yana umut var orada ! sol yanın orası... umut yüreğinde , umut düşüncende , umut geleceğinde...
''asabi balık''
farkında ! derken içim burkuluyordu . öfkeliydim...yorgundum...kaygılıydım ve hüzünlüydüm . olmasalar bile yarını düşleyen herkesin umudu vardı yüreğimce. bir maden işçisiydi belki düşündüğüm , onun da umudu vardı karanlıktan aydınlığa çıkacağına ve çocuğunu bir kez daha kucaklayacağına dair...ya da bir köylüydü , onun da umudu vardı tarlasının bereketli olacağına dair...yoksa bir öğretmen miydi o ? onun kavgası bu evrendeydi . o biliyordu her şeyin değişeceğini , yarınların daha güzel olacağını , gençlerin neler yaratacağını ...
düşümdeki , bir çiçekçi kız mıydı yoksa ? ... ayağında bir çift ayakkabı , üzerinde montu bile olmasa da onun da umudu vardı . çünkü yaşıyordu !
belki o umudun bile farkında değildi . gününü kurtarmak , düne göre bir çiçek daha fazla çiçek satmaktı . bugün düşlediği buydu belki de. onun da umudu vardı ama...birgün ayağında ayakkabı ,üzerinde mont olacaktı. başı yukarıda omuzları dik yürüyecekti...
bir öğrenci olamaz mıydı umudu olan ? o öğrencinin her geçen gün azalsa da bir parça umudu kalmıştı yine de . o bir parça umut belki kaliteli eğitim , belki gelecekte işsiz kalmama düşüncesiydi ; bu dünyaya inat ...
ırak'lı bir çocuğun , filistin'de bir gencin , lübnan'a aşık bir annenin de umuduu vardı ; savaşın biteceğine dair .
afrika'lıların umudu hiçbir zaman tükenmemişti zaten , onlar da birgün açlıktan kurtulacaklardı...
kısacası yaşayan herkesin umudu vardı . umut olmazsa...o ırak'lı çocuk , o çiçekçi kız , o lübnan'lı anne , o köylü , umutluysa sen de umutlu ol dotum . git o yana umut var orada ! sol yanın orası... umut yüreğinde , umut düşüncende , umut geleceğinde...
''asabi balık''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder