al selviye ak gül olmak
ve kavgayı bin dağa sürmek
sesle ölümleri vurmak
ruhi su'da türkülenmek
''tahsin saraç''
tıpkı onun yazdıkları ,ona yazılanlar ve daha ona yazılacak nice türküler gibidir ruhi su'nun yaşamı .nasıl ki , her türkü varolduğu toplumun topraklarından çıkan bir ses ,bir haykırıştır ;bu türküleri varedenler de o sesin , o haykırışın birer parçalarıdır ..ruhi su da doğduğu topraklara can veren olmuştur türküleriyle ...
evet! bir halk türküsü gibidir ruhi su'nun yaşamı .1912 yılında van'da doğmuştur .1.dünya ve kurtuluş savaşlarına rastlayan çocukluk yılları ,anne ve babasını tanımasına izin vermemiş ve dönemin koşulları adana'da yoksul bir ailenin yanına yerleşmesine ; aradından da toroslar'a göç etmesine neden olmuştur ..
anca 10 yaşında başlayabilmiştir okula .tabi bu da çok kolay olmamıştır .ona bakan aileyle birlikte tekrar döndükleri adana'da mahalle arkadaşının annesinin dikkatini çekmiştir ruhi 'nin durumu .bu rastlantı sonucu mahalle arkadaşının annesinin yazdığı mektup sonucunda öksüz yurdu olan darül-eytam'a kabul edilmiş ve yanında kaldığı ailenin haberi bile olmamıştır bu durumdan ...o günden sonra da hep yatılı okumuştur ruhi su ..öksüzler yurdunda çocukluğunu yaşamaya başlamış ,oyun oynamasını öğrenmiş ve yine öksüzler yurdunda müzik yaşamı başlamıştır ..önce o güzel sesinin farkına varılmıştır .yurt içinde yapılan etkinliklerde marşlar ,şarkılar söyleyerek ,dikkatini çekmiştir ,hocalarının ...
yaşının büyük olması nedeniyle sınıf atlayıp 3.sınıfa geçmiş ve bir yıl sonra da yudun müzik öğretmeni tarafından alınan kemenla eğitim almaya başlamıştır ruhi su ..1925 yılında ankara'da müzik okulu kurulmuş ve tüm öksüzler yurtlarındaki müzikle ilgilenen çocukların katılacağı bir yarışma düzenleneceğine dair açıklama yapılmıştır .. bu sınava 4.sınıftaki ruhi ve 5.sınıftaki şaban katılır ..ruhi birinci , arkadaşı şaban ise ikinci olur..sonucunda , okul müdürü ruhi'yi yanına çağırır ve ona :
ve kavgayı bin dağa sürmek
sesle ölümleri vurmak
ruhi su'da türkülenmek
''tahsin saraç''
tıpkı onun yazdıkları ,ona yazılanlar ve daha ona yazılacak nice türküler gibidir ruhi su'nun yaşamı .nasıl ki , her türkü varolduğu toplumun topraklarından çıkan bir ses ,bir haykırıştır ;bu türküleri varedenler de o sesin , o haykırışın birer parçalarıdır ..ruhi su da doğduğu topraklara can veren olmuştur türküleriyle ...
evet! bir halk türküsü gibidir ruhi su'nun yaşamı .1912 yılında van'da doğmuştur .1.dünya ve kurtuluş savaşlarına rastlayan çocukluk yılları ,anne ve babasını tanımasına izin vermemiş ve dönemin koşulları adana'da yoksul bir ailenin yanına yerleşmesine ; aradından da toroslar'a göç etmesine neden olmuştur ..
anca 10 yaşında başlayabilmiştir okula .tabi bu da çok kolay olmamıştır .ona bakan aileyle birlikte tekrar döndükleri adana'da mahalle arkadaşının annesinin dikkatini çekmiştir ruhi 'nin durumu .bu rastlantı sonucu mahalle arkadaşının annesinin yazdığı mektup sonucunda öksüz yurdu olan darül-eytam'a kabul edilmiş ve yanında kaldığı ailenin haberi bile olmamıştır bu durumdan ...o günden sonra da hep yatılı okumuştur ruhi su ..öksüzler yurdunda çocukluğunu yaşamaya başlamış ,oyun oynamasını öğrenmiş ve yine öksüzler yurdunda müzik yaşamı başlamıştır ..önce o güzel sesinin farkına varılmıştır .yurt içinde yapılan etkinliklerde marşlar ,şarkılar söyleyerek ,dikkatini çekmiştir ,hocalarının ...
yaşının büyük olması nedeniyle sınıf atlayıp 3.sınıfa geçmiş ve bir yıl sonra da yudun müzik öğretmeni tarafından alınan kemenla eğitim almaya başlamıştır ruhi su ..1925 yılında ankara'da müzik okulu kurulmuş ve tüm öksüzler yurtlarındaki müzikle ilgilenen çocukların katılacağı bir yarışma düzenleneceğine dair açıklama yapılmıştır .. bu sınava 4.sınıftaki ruhi ve 5.sınıftaki şaban katılır ..ruhi birinci , arkadaşı şaban ise ikinci olur..sonucunda , okul müdürü ruhi'yi yanına çağırır ve ona :
''sen bir yıl daha bu okulda okuyabilirsin ,ancak şaban açıkta kalır .bu yıl onu kazanmış gösterelim ,sen nasıl olsa seneye yine girersin yarışmaya ''
der.
ruhi ,bunu tereddütsüz kabul eder .( hiç şüphe duymadan birinciliğini paylaşabilen bir insan, ancak halka kendini bu denli sevdirip ,kabul görebilir ve bunu samimiyetle istediği için ,ancak bu denli yaratıcı olabilir sanırım ..)
bir yıl sonra ,ruhi bu defa bir başka arkadaşı suphi ile bu sınava girer ve ikisi de kazanır .kayıt işlemleri için dosyaları ankara'ya gider .fakat aynı anda ankara'dan , dönemin savunma bakanı , türkiyedeki tüm öksüz yurtlarına bir başka bildiri yollar .
''okulu bitiren tüm çocuklar zorunlu olarak askeri okula gidecektir ''
ruhi ve arkadaşları da üzgün ve çaresiz ,istanbul askeri lisesine giderler .ancak ruhi su , istanbul'u hayal edemeyeceği kadar güzel bulmuştur ..askeri lisede herkes dayanışma içine grimiştir .istanbul öksüz yurtlarındaki öğrenciler onlara yol gösterir ve ruhi su'yu kendi yurtlarındaki müzik öğretmenleriyle tanıştırılar .
bir süre sonra askeri liseden kaçan ruhi su , ankara'ya müzik okuluna giderken yakalanır . tüm çabaları sonucu , istediğini elde eder ve müzik okuluna ulaşır ..
uyandım baktım ki
çiçeklerim sevinç içinde
koştum gittim kıyılara
kumbükü'ne vardım
deniz türküler içinde
kararlılık ,bir insanı istediği şeye ulaştıracak en emin yoldur ki ; ruhi su da bu kararlılığıyla ve bitmek bilmeyen emin tavrıyla hep yürümek istediği yolun önünü açmış ve hiç yanılmadan devam etmiştir ..
zorlu eğitim süreci ardından zorlu ama emin bir sanat adamı olarak devam etti hayatına . 10 sene müzik öğretmenliği ,10 sene de devlet operasında opera sanatçılığı yaptıktan sonra ,ilerici bir anlayışla türküleri basmakalıplıktan kurtararak ,kendi tarzıyla ve aldığı eğitimle yeni bir boyut yarattı ..bununla birlikte ruhi su ,yaptığı müzikle bir keşif değil ,yıllarca aldığı eğitimin sonucu olarak bilinçli ve ileriye dönük bir çaba sergilemiştir ..
gerçekliğinin önemini yaşama geçirdikleriyle gözler önüne koyan ruhi su :
''halkımın türküleri ,bütün halk türküleri kadar gerçekçidir ''
der bir yazısında ...ve çok önemli bir gerçek daha var ki ''o bir halk türküsüdür '' . bir halk türküsü gibi sanata ve bize kazandırdıklarıyla yaşayacaktır sonsuza dek ...
bizim ele uğradı mı yolunuz
halimiz benziyor hallerinize
ne güzel de şirin söylüyor
kurban olan tatlı dillerinize
''heykeltraş balık''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder