2 Mayıs 2009 Cumartesi

taş başı...

çok küçüktük , henüz bizim oralara karlar yağmamıştı .oyun oynardık elbet .ama öyle içinden seçeceğimiz çoklukta oyunumuz da yoktu .oyuncak ,zaten hiç tanışmadığımız bir hediyeydi ;kimin ne zaman ve nereden getireceği belli olmayan ...yalnız ,bol bol taş vardı bizim buralarda .biz de beş taş oynardık , kimse kavga etmezdi taş için .
okulu selden koruyan taşların arasında bulmuştuk bu oyunu .beş tane taşın birbiriyle olan çekişmesiydi bizi heyecanlandıran . bizi korkutan yine o dağlardan , soğuk kış gecelerinde bir türlü ısınmayan evlere düşen ,büyük beş taşlardı . ağlardık düşen taşlar yüzünden ,yıkılan taştan evlerimize ...biliyorduk uzaklarda bizi seyreden insanların varolduğunu . ve bir şey daha , bizce en kötüsü ; evi yıkan taşlardan daha kötüydü taşlaşmış yürekleri ...küçük insanlardık ,küçük taşlarımızla ...
ve o küçük taşlar ,küçük ellerimizde hiç de küçük olmayan yaralar açıyordu .
her şeye rağmen oynanan oyunun çoşkusunun unutturduğu acıları ,birer taş yapıp ,hiç görmediğimiz denizlere savururduk ;
yek ...du..se ...

bir gün soba dumanıyla kızıllaşan limanda batmaya çabalayan güneşe yardım için binmişlerdi ,karpuz kabuğundan gemilere . kenti saran sessizlik ,mavi denizin üzerine uzanmışken , geminin o eski türküsü güneşe çoktan ulaşmıştı .

kabuktan gemilere bindik çocuklar ...
ellerinde kağıttan rüzgar gülleriyle
güzel günler göreceklerdi
güneş ; onların o yalansız , sevgiye hasret gözleri için doğacaktı bir sabah .
bir sabah o ilk güneşin
sesi duyulacaktı
masaya erkenden bırakılmış sıcak bir sütün kokusuyla ...

elbette beş taş oynayacaklardı yine ,yıllardır hiç görmedikleri denizin tam da üstünde ...
bu sefer elleri acımayacaktı çocukların .denizden yapacaklardı taşlarını .taş ; taş olmaktan çıkacaktı ...
yürekleri taş bağlamış ve taşa tutsak olmuş bedenlere kucak kucak beş taş getireceklerdi uzak denizlerden .
sevmeyi öğrenin diyeceklerdi .taş olmasın yüreğiniz ,elleriniz acımadan oynayın ...sizin yerinize ,bizim küçük ellerimiz acısın , yeterki siz beş taş oynayın ...hadi ...

''crispos japon balığı''

Hiç yorum yok:

birleşin...

çıktı bir gün bir aydın sakalları arasında saklanmış ağzıyla konuştu işçilerle anlattı gerçeği dedi ben memnunum hâlimden ama üzüyor beni s...