'' eski savaş bir satranç oyunu gibiydi .iki taraf da karşı tarafın olabildiğince çok taşını almakla kalmıyor ; özellikle onu mat etmeyi (kurallarını nasıl uyuguladığı üzerinde düşünerek) hedefleniyordu .
oysa günümüzde savaş , her iki oyuncunun da (aynı ağ üzerinde çalışarak ) aynı renkte taşları alıpp hareket ettirdiği bir satranç partisi gibidir .(oyun siyah-beyaz değil ,tek renklidir ) kendi kendini yiyen bir oyundur ''
işte tıpkı yazarın da dediği gibi savaşlar artık eski savaşlar değil ...değişmeyen sadece acılar ...değişen ,gelişen ve sanallaşan savaş teknolojisinde sizi öbür dünyaya gönderenin yüzünü bile göremiyorsunuz , binlerce kilometre öteden vurulup ölüyorsunuz ...
savaşın gerçek yüzünü görebilir misin , tutabilir misin süngüleri , mevzileri ? patlayan mermilerin düştüğü karanlık odada ,şiddetin ,ölüm korkusunun ağırlığını taşıyabilir misin üstünde ? ya da kayıtsız kalabilir misin ,nefes almayı bile tam anlamıyla beceremeyen bir kız çocuğunun ; kışın ,yüzüne hasret kaldığı ateşte ,diri diri yanarak ölmesine ?
her ölüm yalnızdır unutma ! bu yalnızlığın seni bulamayacağını düşünerek en büyük yanılgıya düşeceksin .
venezuelladan ortadoğuya , her yer kan gölüne dönüşmüş durumda ve gün geçmesin ki ıraktan sivil ve askerlerden oluşan ölüm haberleri gelmesin ...çığlığın , acının , göçük umutların ,hüznün kasvetle geçmesini bekleyen günler ...
''savunma olmayan savaş , cinayettir ve bunun içindir ki insanoğlunun yazıyı bulmasından bu yana ,her biçimde her yere binlerce yıldır yazılıp durduğu gibi :
çamura yazılmış ilk
tahtaya ,demire, gümüşe
altına bile
barış !
bütün dillere
suca , ağaçca
birinin ötekine tepeden bakmasıyla , birinin ötekinin önünde diz çökmesiyle , birinin ötekini bağışlamasıyla sağlanacak bir şey değil barış !! hele hele savaşla !!olası değil !!! ''
tam da böyle diyor ,c.bektaş ,ingiltereye tabutlar taşıyan uçakta ve bitiriyor sözlerini :
''sal olmuş uçak
uçuyor ölülerimizle
altta üstte
sağda solda
doğudan batıya
göçmen kuşlar gibi ''
belirli bir noktadan sonra geriye dönüş yoktur .ama bu noktaya erişmek de gerekir , diyor f.kafka ...
insalık tarihinin yüzyıllarca yıllık birikimi , savaşların yararsızlığı ve yarattığı yıkımları değerlendirme açısından belirli bir noktaya erişmiş olunmalıdır ...bütün sorun bu noktadan geriye dönülüp dönülmeyeceğinde ...
''crispos japon balığı''
alıntılar:''umberto eco , cengiz bektaş''
oysa günümüzde savaş , her iki oyuncunun da (aynı ağ üzerinde çalışarak ) aynı renkte taşları alıpp hareket ettirdiği bir satranç partisi gibidir .(oyun siyah-beyaz değil ,tek renklidir ) kendi kendini yiyen bir oyundur ''
işte tıpkı yazarın da dediği gibi savaşlar artık eski savaşlar değil ...değişmeyen sadece acılar ...değişen ,gelişen ve sanallaşan savaş teknolojisinde sizi öbür dünyaya gönderenin yüzünü bile göremiyorsunuz , binlerce kilometre öteden vurulup ölüyorsunuz ...
savaşın gerçek yüzünü görebilir misin , tutabilir misin süngüleri , mevzileri ? patlayan mermilerin düştüğü karanlık odada ,şiddetin ,ölüm korkusunun ağırlığını taşıyabilir misin üstünde ? ya da kayıtsız kalabilir misin ,nefes almayı bile tam anlamıyla beceremeyen bir kız çocuğunun ; kışın ,yüzüne hasret kaldığı ateşte ,diri diri yanarak ölmesine ?
her ölüm yalnızdır unutma ! bu yalnızlığın seni bulamayacağını düşünerek en büyük yanılgıya düşeceksin .
venezuelladan ortadoğuya , her yer kan gölüne dönüşmüş durumda ve gün geçmesin ki ıraktan sivil ve askerlerden oluşan ölüm haberleri gelmesin ...çığlığın , acının , göçük umutların ,hüznün kasvetle geçmesini bekleyen günler ...
''savunma olmayan savaş , cinayettir ve bunun içindir ki insanoğlunun yazıyı bulmasından bu yana ,her biçimde her yere binlerce yıldır yazılıp durduğu gibi :
çamura yazılmış ilk
tahtaya ,demire, gümüşe
altına bile
barış !
bütün dillere
suca , ağaçca
birinin ötekine tepeden bakmasıyla , birinin ötekinin önünde diz çökmesiyle , birinin ötekini bağışlamasıyla sağlanacak bir şey değil barış !! hele hele savaşla !!olası değil !!! ''
tam da böyle diyor ,c.bektaş ,ingiltereye tabutlar taşıyan uçakta ve bitiriyor sözlerini :
''sal olmuş uçak
uçuyor ölülerimizle
altta üstte
sağda solda
doğudan batıya
göçmen kuşlar gibi ''
belirli bir noktadan sonra geriye dönüş yoktur .ama bu noktaya erişmek de gerekir , diyor f.kafka ...
insalık tarihinin yüzyıllarca yıllık birikimi , savaşların yararsızlığı ve yarattığı yıkımları değerlendirme açısından belirli bir noktaya erişmiş olunmalıdır ...bütün sorun bu noktadan geriye dönülüp dönülmeyeceğinde ...
''crispos japon balığı''
alıntılar:''umberto eco , cengiz bektaş''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder